Algı Manipülasyonu – Headliner
Merhabalar! Bugün Steam kış indirimlerinde yolumun kesiştiği ve oynarken de oynadıktan sonra da suratıma güzel bir tokat atan Headliner oyunu hakkında konuşacağım. Benim bir oyuncu olarak bir oyunda aradığım yegane 3 şey vardır. Hikayesi, mesajı ve oynanışı. Bu 3 ana başlık benim için bir oyunu oyun yapan en önemli şeylerden biridir, evet oyun dediğimiz şey salt eğlenceye yönelik olabilir ki benim de tüm oynadığım oyunlar mesajı, hikayesi olan derin oyunlar değil. Ancak iz bırakabilen oyun benim için bir şeyleri sorgulatan veya göze sokandır. Buna örnek vermek gerekirse sanırım en uygun örneklerden biri Beholder olacaktır, gerek oynanış mekaniklerinin sade ama güzel olması, gerek hikayesinin arkada ağır ağır pişmesi ancak bu hikaye pişerken oyunun yarattığı “hayali” evrendeki olayların aslında ne kadar da gerçek hayatla ilişkili olması gibi şeyler kesinlikle Beholder’ı bir adım öne çıkarıyor benim için. Headliner da Beholder kadar etkileyici olmasa da en azından dikkat ettiğim 2 unsuru başarılı bir şekilde yansıtarak gönlümü çeldi. Aman, lafı çok uzattım hadi oyuna geçelim.
İnsanların Düşünceleri Sizin Elinizde
Hiç, bir gazetenin genel yayın yönetmeni olmak nasıl bir his düşündünüz mü? Headliner bu sorunun cevabını sizin için veriyor. Oyunumuzda Galaxia isimli bir ülkenin yerel gazetesinin genel yayın yönetmenliği görevini yapıyoruz. Yaptığımız iş çok basit, yukarıdaki fotoğrafta da gördüğünüz gibi, hangi haberin yayınlanıp hangi haberin yayınlanmayacağına karar veriyoruz. Ne kadar da günümüz dünyasını anlatan bir oyun değil mi? Tamamen medyanın algı manipülasyonunu insanların suratına vurmak için yapılmış oyunda her seçimin bir sonucu mutlaka oluyor – ki beni tam olarak burada kazandı – . Oyun hakkında çok kısa bir bilgi vermek gerekirse, oyun gelecekte geçiyor ve bir bakıma Deus Ex kafasında, insanlar vücutlarına bir “güçlendirici” enjekte ediyor ancak toplumda buna karşı çıkanlar da var. Normalde bu çok büyük bir sorun değildir, kim nasıl yaşarsa yaşasın insanların vücudundan bize ne diyebilirsiniz ancak sıkıntı da burada başlıyor. Biz, bir gazetenin genel yayın yönetmeni olarak tiraj yaptırmalıyız, yani bir bakıma olay çıkarmalıyız ki gazetemiz satsın. Böylelikle bir noktadan sonra bir tarafınızın da olması gerekiyor. Aynı zamanda bir aile babası olarak evinizdeki huzurunuzu da sağlamalı ve iş yerinde olduğu kadar evde de dengeyi tutturabilmelisiniz.
Kararlar ve sonuçları
Yukarıdaki fotoğrafa iyi bakın, çünkü bu sizin eseriniz. Mutlu musunuz? Tamam, tam olarak sizin eseriniz değil ancak alacağınız kararlar doğrultusunda bu eylemin sebebi siz olabilirsiniz. Daha önce de bahsettiğim gibi Headliner bu konuyu güzel bir şekilde ele almış ve sadece gazetede haberlere karar verip, evde ailenize sarılın gibi bir oynayış sunmamış. Her akşam, mesai bittikten sonra eve yürürken kararlarınızın insanlar üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu görme fırsatı da sunmuş. İlk başta duvarlara graffiti yaparak yapılan eylemler, daha sonrasında yukarıdaki gibi daha şiddetli bir eyleme de dönüşebiliyor. Headliner bu açıdan “etki-tepki” mekanizmasını güzel kullanabilmiş. Oyunu oynadıkça aslında genel olarak medyanın aslında o kadar da “masum” olmadığını çok rahat bir şekilde deneyimleyebiliyorsunuz. Oyunun ortalama 45 dakika sürdüğünden bahsetmem gerek ancak bunun kötü bir şey olduğunu söylemeyeceğim çünkü oyun o kadar çok olasılık barındırıyor ki zaten en az 4-5 defa oynanabilecek bir oyun. Böylelikle farklı seçimlerin farklı sonuçlarını görebilir ve her oyun sonu hikayenizi çok rahat bir şekilde sosyal medya hesaplarınızdan takip edebilirsiniz.