Bağımsız Mikrofon – Unbound Creations

Merhabalar! Facebook sayfamda da duyurusunu yaptığım “Bağımsız Mikrofon” serimizin ilk konuğu daha önce HEADLINER isimli oyununu da incelediğim Unbound Creations. Unbound Creations’ın kurucusu Jakub Kasztalski ile kısa ama bilgilendirici bir röportaj yaptık, bu serinin devamı gelecek! O yüzden şimdilik beklemede kalın, keyifli okumalar!

Türk oyun endüstrisi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Açıkçası Türk oyun endüstrisi hakkında pek bir bilgi sahibi değilim.. Belki de sen(Indie Avcısı) bana bu konu hakkında bilgi verebilirsin.

Oyunlarınıza Türkçe çeviri ve/veya dublaj getirmeyi düşünüyor musunuz?
Headliner için bazı yerelleştirme seçenekleri düşünüyorum ancak spesifik olarak bir dil için söz vermem şu an pek mümkün değil.İlerleyen zamanlarda sosyal medya hesaplarımızı (TwitterFacebook) veya mağaza sayfasını takip ederek güncellemelerden haberdar olabilirsiniz.

Sizce Indie(bağımsız) oyunlar yeni moda mı yoksa AAA oyunlar hâlâ lider mi?
Bana göre Indie oyunlar son bir kaç yıldır büyük bir “yeniden uyanış” içerisinde. AAA oyunlar hala çoğunluğu kapsıyor ancak Indie oyunlar, oyun pazarından dikkate değer ölçüde pay alıyorlar ve bana göre kalıcılar. Sony ve Nintendo gibi bir çok AAA yayıncı dahi indie topluluğuna karşı daha duyarlı bir hale geldi.

Indie Avcısı projesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sadece Indie oyunlara yönelik daha fazla internet sitesi görmek tabii ki beni mutlu etti. Böylelikle yerel ve ulusal çevreleri birleştirip daha iyi bir haber akışı sağlanabilir.

HEADLINER’ı yaparken neyi hedeflemiştiniz?
Oyun adına iki temel şeyi hedeflemiştik. İlki, oyuncuları iç karışıklıklar ve aile meseleleri arasında inançları doğrultusunda başarılı bir kariyer ve terfi imkanlarına dair cesaretlendirmekti. İkincisi, topluluk kimliği ve çatışma öğrenimimden faydalanarak özellikle iç karışıklık temasını kullanarak sosyal ayrımcılığa dikkat çekmek istedim. Daha da önemlisi, oyuncuları duruşlarını sorgulamalarından ziyade karşı tarafa olan tutumlarını sorgulatmak istedim. Hangi tarafın doğru ya da yanlış olduğunun önemi yok ancak önemli olan iki tarafın birbirini nasıl gördüğü, çünkü herhangi bir topluluk, eğer yeterince dışlanırlarsa seslerini duyurabilmek adına şiddete başvurabilir.

Karşılaştığınız en büyük zorluk neydi?
Genele bakacak olursak, pazarlama ve insanlara ulaşma; Bu zamana kadar bir çok başarısız yaklaşımım oldu ancak işin sonunda en etkilisi sadece sabretmek oldu. Ayrıca Seattle Indie Fuarında da bir talihsizlik yaşadım. Tasarım açısından bakacak olursak, işin görsel boyutu beni çok fazla zorlayan kısımlardan biri oldu, çünkü görsel tasarım benim iyi olduğum bir alan değildi ( ve bir noktada bir görsel tasarımcı arayışına girdim). Bu süreçte ilgilendiğim insanların yapıtlarına bakarak ve onları taklit ederek kendimi geliştirdim. Bu sürecin bana çok şey kattığını düşünüyorum.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

%d blogcu bunu beğendi: